VEHBİ BEY ŞARAPLARI VE TAŞ EVLERİ

Vehbi Bey Restaurant yapım aşamasında
Vehbi Bey Şarapları Bağ Bozumu
Vehbi Bey Şarapları Bağ Bozumu

Tatil dönüşü yazacak çok şeyin biriktiğini fark ettim. Yazmadan ve içmeden duramıyorum :) Günlerdir Vehbi Bey Şaraplarının nefis Divinoları eşliğinde kendimi şımartmakta damağımı mesut ve bahtiyar etmekteyim :) Hepsini tek tek yazacağımdan hiç şüpheniz olmasın. Şiraza neyi yakıştırdım, Cabernet ile ne ikram ettim, Kalecik karası eşliğinde neleri mideye indirdim, Boğazkere ve Öküzgözü ile ne densizlikler ettim hepsini bir bir anlatacağım. Meze tarifleri için fotoğraf çekmesem de elimden geldiğince nasıl yaptığımı anlatacağım. Birkaç meraklı özellikle rica etmiş tarifleri :)

Şimdi gelelim günlerdir yazmak istediğim bir türlü nereden başlayacağımı bilemediğim Vehbi Bey Şarapçılığa… Bakınız kal geldi başlayamadım. Daha önceki şu yazımda bu şaraplar ile ve Bülent Gönenç ile nasıl tanıştığımı anlatmıştım. Projenin arkasındaki en bilinen isim Bülent Gönenç ve Bülent Beyin en bilinen yönü tekstil ile uğraşıyor olması. Bunun dışında Vehbi Bey Şarapçılık ile ilgili fazla bir bilgiye rastlayamıyoruz sanal âlemde :) Bülent Beyde yaptığı işin detaylıca anlatan çok konuşkan biri değil :) Nefis şaraplarını tatmanız için elinden geleni yapar ötesine çok karışmaz. Nasıl yapıldı ne aşamalardan geçti gibi sorulara “Beğeni kazanacak lezzetler üretmeye çalışıyoruz…” gibi bir cevap verir. Sonrası size kalır, yakın dostlarım ne kadar maymun iştahlı olduğumu bilirler. Bir şarabı çok sevsem de uzunca bir süre tüketemem hemen başka bir tanesinin peşine düşerim fakat Vehbi Bey Divinolara biraz takıldım kaldım. Hatta takıldık kaldık diyelim zira şarap sever arkadaşlarım da durumdan pek memnun olarak eşlik ediyor, keyif katıyor sofralarımıza :) Konuyu dağıtmadan Vehbi Bey Şarapçılığı anlatmaya devam edelim. Diğer birçok Türk Şarap üreticisinin de olduğu gibi Vehbi Bey Şaraplarının da bir gönül işi hatta bir hobi olduğunu belirtmek gerek. Sanırım lezzetin sırrı burada gizli. Ticari kaygılardan önde tutulan, daha iyiyi yaratma tutkusu, her zaman mükemmel sonuçlar veriyor. Amatör bir ruhla profesyonel işlerin ortaya çıkmasına vesile oluyor. Bu lezzetlere mühim dokunuşlar yapan ve başından beri işin içinde olan iki ismi unutmamak gerek. Fransız Mr.Poincare ve İtalyan Mr. Cerriani. İkisi hakkında da fazla bir bilgi bulamadım fakat şarapların lezzeti sayesinde “Yapmışlar olmuş, içelim…” dedim ve daha fazla kurcalamadım :) Her yıl üç ayı Vehbi Bey Şarapçılık tesislerinde geçirip kabul edilebilir bir lezzet arayışını sürdürüyorlarmış. Bunlardan daha iyisini yaptıkları günleri merak içerisinde bekliyorum :) Artık daha iyisi nasıl olacaksa :) Sonra bana çok içiyorsun diyorlar. Tüm suç benim mi?

Bülent Bey zaman zaman bu işe giriştiklerinden pişman olduğunu söylemiş olsa da âcizane bendeniz asla pes etmeyeceğini anlamış durumdayım. Keyifle içeceğimiz daha nice şaraplar ile bizleri şenlendireceklerinden eminim :)

Bu lezzetler nereden geliyor diye merak edenlerin de merakını gidermek gerek. Denizli Çal ilçesinde Selcen Kasabasında 30 dekarlık bir alanda bağlarla çevrili arazi üzerine kurulmuş tesis. Üstelik tamamen taş ve ahşap ile yapılmış şahane bir restoranı, hemen altında mahzeni ve konuk evleri bulunuyor. Yanlış duymadınız konuk evleri. Şarap severleri bir araya toplamak ve bağ bozumunda misafirleri ağırlamak amaçlı. Bana sorarsanız şahane bir alternatif tatil olarak işletilebilecek nefis bir mekân :) Çal, Bekili, güneyden bir yay çizerek geçen Büyük Menderes nehri havzası ülkemizin en kaliteli üzümlerinin yetiştiği bölgelerdenmiş. Ben üzümden anlamam ama şaraplar nefis :) Madem en kaliteli üzümlerimiz burada yetişiyor, her karışına üzüm dikmek gerek. Hayır, arsızlık etmiyorum. İhtiyaç bu. Gerçekten :) Bakınız Bülent Bey bir konuya dikkat çekmiş: “Henüz genç bir firmayız. Gelişmeler ve dünyanın şaraba olan talebi, Çal’ın şarapçılıkta dünya markası olacağını gösteriyor. Fransa’nın yıllık şarap ihracatı 6 milyar dolar civarında. Bu rakam Türkiye’nin petrol ithalatının neredeyse iki katı. Avrupa’da kişi başına şarap tüketimi 55 litre. Çal bölgesinde hammadde sıkıntısı yok. Sadece bölgenin şarabı değil, sirke ve üzümleri de ihracat için büyük potansiyel. Bölgeye gelen ve bağları, tesisleri inceleyen Amerikalı ve Fransızlar gerek şaraplarımızı gerek üzümleri çok beğendi.
Peki, dikkat çekmekle kalmış mı? Yok, daha neler :) Şarap ülkesi Fransaya güzel şaraplarımızdan ihraç etmiş.

Umarım bu güzel tesis ve Çal bölgesindeki tüm üreticiler şarap severleri ağırlamaya başlar ve ülkemizde yeni bir turizm kolu doğar. Şarap turizmi bizde de söz sahibi bir sektör olarak yerini alır. Sıkça bahsettiğim bu taş evleri yeni oyuncağım Mekanİst sitesine de ekledim. Şu sayfada ziyaret edebilirsiniz.

Elimdeki fotoğrafları ise aşağıda sizlerle paylaşıyorum. Yakın zamanda bağ bozumu var, meraklıları Vehbi Beyi Şarapçılığa sitesinden ulaşıp bilgi alabilirler :)

Vakit buldukça doya doya tadına baktığım tüm Divinoları tek tek yazacağım. Şimdilik tadabildiğim lezzetler şunlar:

Vehbi Bey Divino Black Boğazkere 2007
Vehbi Bey Divino Red Öküzgözü 2007
Vehbi Bey Divino Black Öküzgözü-Boğazkere 2007
Vehbi Bey Divino Red Cabernet Sauvignon 2007
Vehbi Bey Divino Classic Kalecik Karası 2006
Vehbi Bey Divino Red Shiraz 2005 (Süzülmemiş olarak tatma fırsatım oldu. Enfes bir lezzet.)
Vehbi Bey Divino Red Shiraz 2007

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir