ŞİŞEDEKİ TORTU OLSAN / ŞAMPANYA 4

Şişede tortu :)
Şişede tortu :)
Şişede tortu :)
Şişede tortu :)

Sen değil miydin? Bir önceki yazıda şişenin boğazına oturmuş tortudan nasıl kurtulacağımızı merak eden… Değilsen git önce o yazıyı oku, sonra buraya gel. Fazla oyalanma yoksa mezeler biter. Meraklı sensen biz devam edelim. Tortu nasıl dışarı çıkartılacak? Hadi onun da en basit yöntemini aktarayım. O kadar uğraştın, tortular geldi şişenin boğazında birikti diyelim. Bu tortuları dağıtmadan, oluşan berraklığı bozmadan nasıl çekip çıkartacaksın? Bak gördün mü? Zor işler bunlar dedim. Küçük yudumlarla iç şampanyanı. Baş aşağı duran şişelerin duruşu hiç bozulmadan ağız kısmı buzlu bir çözeltiye daldırılır. Boğazdaki tortulu kısım donana kadar bekletilir. Böylece istenmeyen tortular ve bir miktar sıvı donar. Uzun zamandır baş aşağı duran şişemiz ayağa kaldırılıp iyi misin diye sorulur. Şişenin sana neden cevap vermediğini düşünüyorsan sen kafayı yemiş bir üreticisindir. Belki de şampanyayı fazla kaçırdın. Şişelerle konuşmayı bırak işine bak! Oluşan buz tıkaç sayesinde istenmeyen tortuların nasılda şaraba karışmadığını gör ve keyfini çıkar. Hikmetinden sual olunmuyor diye dua etmeyi eksik etme. Korkma korkma, mantarı aç ve basınç sayesinde bu tıkacın bir çırpıda çıkışına şahit ol. Daha neler göreceksin :) Bu yöntem dışında uygulanan farklı yöntemler elbette vardır. Ne demiştik? Arap dudağı payı bırakmamak gerek. Yerini şarap ile doldurmalı yoksa satamazsın şampanyalarını. Sonra mantarları takıp tellerle bağlayacaksın. Şişenin makyajını yapıp süsleyeceksin. Piyasaya süreceksin. Şimdi anladın mı şampanya neden pahalı :) Zor işler bunlar azizim. Umarım şampanya severlerin neden suni yöntemler ile köpüklendirilmiş şaraplara hoş bakmadığını anlamışsındır. Bana sorarsan geleneksel yönteme yakın olması yeterli. Yani köpük sonradan ilave edilmesin yeter. Köpüğün tank içinde mi yoksa şişede mi yakalandığı beni çok ilgilendirmiyor. Doğal yöntemler ile köpürsün yeter. Tank şişe fark etmez ben içerim :)

Püüüüpittttr
Püüüüpittttr

Üstelik laf aramızda bu tanklarda yapılan köpüklüler pek leziz oluyor. Hem verdiğin para boşa mı gitti diye kaygı duymuyorsun hem de daha taze tükettiğin için üzümün bahşettiği lezzetleri ziyadesi ile alıyorsun. Daha taze tüketmemize sebep olan en önemli etken tanklar zira şişe yöntemine göre çok daha hızlı köpük elde ediliyor. Bakınız köpük elde ediliyor diyorum. Sonradan eklenen karbondioksit ile bunu karıştırmayalım. Peki, neden daha taze, daha ucuz oluyorlar? İkinci mayalama basınca dayanıklı tanklarda yapılıyor ve bu tanklar öyle minicik değiller. Elbette her üreticinin yoğurt yiyişi farklı. Sanırım üreticilerin tek ortak özelliği benim şarabım kara dememeleri :) Satışa sunulacak, tanklarda köpüklendirilen bu şampanyalar pek daha ucuz zira bu işlem bir iki haftada tamamlanabiliyor. Elbette bazı durumlarda bu süre bir iki ay olabiliyor. Her ne olursa olsun ikinci mayalandırmayı şişede yapmaktan çok daha zahmetsiz ve hızlı bir yöntem. Şarap dünyasının cingöz ve kuralcı Fransızları bu yönteme “cuve close” diyorlar. Telaffuzunu öğrenmeye gerek yok, kapalı tank diyip geçebilirsin. Bu yöntemi yine bir Fransız bulmuş ve zati muhteremin adı Eugene Charmat imiş hal böle olunca yönteme Charmat denilir olmuş. Son heceyi okumuyoruz ve şar ma şeklinde seslendiriyoruz. Şarma yöntemi ile üretilen şarapları itina ile mideye indiriyoruz. Bu yöntemde eldeki şarap tanklarda ikinci kez mayalanıyor, düşük ısı ve basınç sayesinde de karbondioksitler baloncuk içine hapsediliyor. İkinci mayalama ile temeldeki şarap daha yüksek alkole sahip oluyor. Şişe yöntemine oranla boğaza toplanan tortuyu yok etmek burada daha kolay oluyor. Basınç altında bu tortular süzülerek alınıyor. Şişelemeden önce de bir miktar şeker eklenip durum kotarılıyor. Aslında bu yöntem henüz pek yeni bir yöntemmiş. Yüz yıllık bir geçmişi varmış lakin pek akıllıca geldi bana :)

Püüüüpittttr
Püüüüpittttr

Şampanya ile ilgili yazmaya devam edeceğim zira mühim bir konu. Bu arada sen bir Kavaklıdere Altın Köpük al ve iç. Sakın dolapta güncelerce bekletme! Açtıktan sonra hepsini iç. Masada bekletirken mutlaka buz kovasındaki yerini hazırla. İnce uzun kadehleri tercih et. Bu ince uzun kadehler nereden ortaya çıkmış, nasıl gündeme gelmiş başka bir yazıda konuşacağız. Hemen bir ipucu vereyim, flüt kadehler jartiyerde taşınması kolay olduğu için tercih edilmiş! Ne oldu? Şaka mı sandın :) Şimdi bu kadar yazınca, bir şişe şampanyayı içmez miyim ben? El cevap: İçerim! Yarısı gitti bile :) Olacak iş mi? Bir şişe şampanyadan kimseye bir şey olmaz efenim :) Sen Altın Köpük içtin mi? Hala içmedin mi? Koş kap bir şişe. Afiyet olsun…

1 yorum

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir