Kadınlar pazarında bol miktarda büryan salonu bulunuyor. Yıllardır eksik etmem arada bir giderim. Şerefin yeri diye anılan bu mekânı Siirtli bir arkadaşım sayesinde öğrendim. Şereften önce Sur favorimdi. Şerefin en büyük farkı lezzetini bozmadan, yağından fedakârlık etmeden aslına uygun büryanı yapıyor olması. Dolayısı ile müdavimleri genelde Siirtli veya doğulu insanlar. İçeride Arapça veya Kürtçe konuşulduğunu duymak mümkün, bu tür farklılıklarla bir arada olmayı keyifli buluyorum.
Büryanın nasıl yapıldığını da daha önce defalarca yazdım ama kısaca aktarmış olayım. 2-3 metre derinliğindeki kuyularda odunlar kor olana kadar yakılıyor ve kor ateşin üzerine kocaman bir kazan su indiriliyor akabinde çengellere asılan kuzular yukarıda kalacak şekilde kuyunun ağzında, tam ortadan aşağıa sarkıtılıyor. Üzeri itina ile kapatıldıktan sonra dükkân kapatılıp gidiliyor. Sabah gelip pişmiş kuzuyu tezgâha asıyorlar. Sabah dediğim epey erken. Sabah namazından çıkıp kahvaltıda büryan yemeye geliyor müdavimleri.
Hafta sonu giderseniz perde pilavı yemeyi de ihmal etmeyin. Şerefte sadece Cumartesi ve Pazar günleri perde pilavı bulunuyor. Diğer mekânlar her gün çıkartıyorlar bu lezzeti. Ayranları da klasik olarak bakır çanaklarda minik kepçeler ile ikram ediliyor. Kepçeyi doldurup şöyle biraz yukarıdan ayranı çanağa boca edince köpüğünüz hiç eksik olmuyor. Eğlenceli bir ayran içme yöntemi :) Ben kemikli ve yağlı büryanı severim ve mümkünse hep bundan yerim. Mümkünse diyorum zira kemikli büryan çok rağbet görüyor ve hemen tükeniyor. Sevilmesinin en büyük sebebi kemiğe yakın etin jelâtin dolayısı ile daha lezzetli olması.
Gidiniz, yiyiniz içiniz. Bizim gibi adam başı 300 gram büryan yemezseniz ki yiyemeyeceğinizi düşünüyorum :) makul hesaplar ödersiniz. Ben yerim yahu nedir ki diyorsanız hesap kabaracaktır elbette :)
Sitelerinde daha detaylı bilgi bulabilirsiniz: http://www.serefburyan.com