Efsanelere devam edeceğim demiştim. Edemezsin dediler. Ettim, edeceğim! İlk efsanemizde asma uğruna masum hayvanlar feda edilmişti. Şimdi intihara meyilli bir cinsi latifin sayesinde şaraba kavuşan ünlü hükümdar ile karşı karşıyayız. İranlı Pişdadiyan Sülalesi’nin ünlü hükümdarı Cemşit… Tamam, sakin. Bilmiyor olabilirsin. Cemşit işte, dert etme ve şu yazıyı okuyuver. İyi gelir, rahatlatır. Tıkla buraya, yeni bir pencerede açılacak. Bu yazı bitince onu okur ve Cemşit adını neden duymadığına üzülmezsin. Şarap sohbetlerinde cümleler içine serpiştirilmiş “çok ünlü, dünyaca bilinen, senin de bildiğin gibi” ve benzeri kelimelerin ardından gelen isim veya terimleri sormaktan çekinmeyin efenim. Alenen sizin bilmediğinizi beyan edin ki karşınızdaki çok biliyorsa size de öğretsin. Devam edelim. Hükümdar Cemşit asmalar ekilmesi ve meyvelerinin halka dağıtılması emrini verince İran’da bağcılığın başladığı rivayet olunur. Lakin ortada ciddi bir sorun vardır. Asmalar o kadar bol ekilir ki halk tüketemeyeceği kadar üzüme kavuşur. Mahsul çokluğundan üzümler küplere konulur ve saklanır. Bir süre sonra şıralar tadıldığında acı lezzetinden dolayı bu sıvının zehirli olduğuna inanılır ve tüketilmez. Cemşit’in en güzide gözdelerinden biri öyle bir baş ağrısına yakalanır ki günümüzün migreninden beter :) Sonunda acıdan kurtulmak için intihar etmeye karar verir. Bu amaç ile küplerdeki zehirli sulardan içer. İzansız ne kadar içti bilemiyorum fakat yeter miktarda içtiği malum ki neşe içinde uyur. Biz buna sızar da diyebiliriz. Uyandığında ne baş ağrısı vardır ne de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Durumu Cemşit’e anlatır ve iki sevgili Ab-ı Hayattan yani hayat suyundan bol bol içer her daim çakırkeyif bir şekilde huzur içinde yaşar giderler. Yeni efsaneler ile tekrar içeceğim efenim :)
Kim öldürmüştü Cemşit’i bir de meşhur torunu mu vardı bu hükümdarın…
Aman dikkat! Efsaneler bolca anlatılan hikâyelerdendir. Şarap kültürü densizleri ellerindeki kadehi çevirerek, tepeden bakışlar ile bunları size anlatmaya bayılırlar. Hikâyeyi anlatan şahıstan hazzetmediyseniz Pişdadiyan Sülalesinin hangi dönemde hüküm sürdüğünü sual edin. Emin ol boş boş bakıp bilmediğini söyleyecektir. Hadi bildi diyelim amma sen illaki bir yerden yakalamak niyetindeysen, senin de boş olmadığını göstermek derdindeysen farklı bir yerden konuya girebilirsin. Kim öldürmüştü Cemşit’i bir de meşhur torunu mu vardı bu hükümdarın dediğinde karşındaki halen cevap veriyorsa emin ol şarap uzmanı değildir. Külliyatlara, İran tarihine veya İslam tarihine meraklı biri olabilir. Belki de İmam Gazali’nin öğütlerini okumuştur. Dönelim sordun soruyu alamadın cevabı durumuna. Pişdadiyan Sülalesi M.Ö. 750 civarında hüküm sürmüş. İran’da ayaklanan Dahhâk Cemşiti katletmek ile kalmamış halkı da heba etmiş, kalanlar dağlara kaçıp canlarını zor kurtarmış. Cemşitin torunun adı da Feridun. Feridunu dağlarda çobanlar yetiştirmiş akabinde de halkın başına geçip birçok Arap ülkesini fethetmiş. Hint Brahmanlarının kutsal kitaplarında meleklere eş değer konumlarda anılmış. Efenim özetle şarap konusunda konuşurken kulaktan dolma bilgiler ile ahkâm keserken dikkatli olun. Bir meraklı masumca bir soru sorar bütün fiyakanız bozuluverir :)
Bu yazıda tüketilen şarabımız Pamukkale Anfora Zarif, meyveli pastamıza keyifle eşlik ediyor kendisi. Geçmiş yıllarda sadece Sultaniye ile tek üzüm olarak işlenen Zarif bu sefer Misket ile harman olmuş. Her ne kadar tek üzümcü olsam da bu harman bir başka diyorum. Baş ağrısına iki kadehi yeterli olur :) Öyle Cemşit’in sevdiceği olmanıza filan gerek yok :)
* Mehdi Mehrvarz Tahran’da yaşayan emekli bir kimya mühendisi. Emekliliğinden beri resimler yapıyor. Şarap içiyor mu bilemiyorum :)
http://fineartamerica.com/featured/persian-girls-mehdi-mehrvarz.html
http://fineartamerica.com/profiles/1-mehdi-mehrvarz.html
2 yorum