Evet, efenim aylar sonra yazmaya başlamama vesile olan bir tadımdan bahsetmeden önce kaldığımız konuyu toparlamak gerekiyor. Uzun zaman önce şarap efsanelerinden bahsetmeye başlamışım. Neler derlemişim neler. Şarap severler dünyasından farklı şekillerde duyabileceğiniz türlü efsaneden bahsetmişim. Efsaneler konusunu kapatmadan geçmiş yazıları bir sıralayalım:
Horasan Şahı Şeminan ve Telaşlı Atmaca
Zeus’tan Olma Semele’den Doğma Dionysos
Hükümdar Cemşit ve Sevdiceği
Nuh Peygamber, Çoban ve Keçi
Bol miktarda efsanenin kulağını çınlatmış kendimce yazmışım efenim. Bakalım başka ne gibi efsanelerimiz varmış.
Evvela Mısır mitolojisine bir uğrayalım. Mısır mitolojisinde güneş tanrısı, evrenin yaratıcısı Ra, şarap ve sarhoşluğu yeryüzüne getirir. Ra insanlığı (Yunanlıların Afrodit’i) tanrıça Hathor’un gazabından koruyabilmek için, içine hoşluk ve sarhoşluk veren kan renkli bir içki yaratır. Mısırlılar şarabı Osiris’e (Yunanlıların Dionysos’u) adarlar ve bu ilahi varlık anısına, tüm bayramlarında, öküz başlı tanrıçanın koruyuculuğu altında şarabı başköşeye koyarlar.
Gelelim Yunan kardeşlerimize. Yunan mitolojisinde de, iki anlatı vardır. Birincisi şarap ve sarhoşluk tanrısı Dionysos, karısını kendisine gönderdiği için kral Aenea’yı asma vererek mükâfatlandırır. Bir başka rivayete göre kral Aenea’nın Stafilos (Yunanca üzüm salkımı demekmiş) adlı çobanı bir keçisinin üzüm yedikten sonra çok neşelendiğini görür. Bakınız yine çoban yine keçi. Dikkatinizi çekerim. Bunu gören Stafilos bu meyveyi sıkıp suyunu içmenin hoş olacağını düşünür. Akıllı çoban vesselam. Gördüğünüz gibi keçiler olmasa halimiz harap. Peynir olsun, kahve olsun, şarap olsun her nimetin ardından bir keçi çıkıyor :)
Bakalım Roma’da durum nasıl. Roma mitolojisine göre şarap, ekin ve asma tanrısı Satürn’ün bir armağanıdır. Ekinin ve asmanın tanrısı, eli oraklı beli bıçaklı bu tanrımızı Romalılar bir elinde orak, bir elinde bağ bıçağı ile gösterirler. Gördünüz mü tanrıyı. Bağ bıçaklı tanrı olur da hürmet edilmez mi?
Kim kaldı efenim? Elbette Galyalılar. Galya mitolojisinde de, Kelt icadı çam ağacından yuvarlak fıçı ve efsanevi içkimiz şarap tanrı Sucellus’ın koruması altındadır. Kolay değil, şarap bu. Çalarlar filan neme lazım. Tanrıya emanet etmek gerek :)
Efsanelere noktayı koyduk lakin efsaneler bunlarla sınırlı değil. Notlarıma şöyle bir göz attım daha yazmayı düşündüğüm ona yakın efsane varmış. Sıkıldım bu efsane işinden. Dolayısı ile merak eden arasın bulsun diğerlerini :)
Erkan bey, (tekrar) nihayet yazmaya başladınız efenim :)
Aman efendim kusura bakmayınız yeni farkına vardım. Çok içmekten iki satır yazmaya vakit kalmadı efenim. Şarabı azalttım, daha rahat yazmaya başladım :) Bir cümleniz ile mesut ve bahtiyar oldum :) Yazma isteği ile doldum :) Sevgiler, saygılar…